Yazaaneye Kaydol

Yazaanede Olan Bitenden Haberdar Ol:

Delivered by FeedBurner

Subscribe to Nevzatın Yazaanesi by Email

14 Haziran 2022 Salı

Hayvanlardan Neler Öğrenebiliriz?

Her ne kadar insanoğlu kendini kibirle tüm hayvanat ve nebatatın üstünde görse de, hayvanların hayatı insanlar için ibretler ve büyük derslerle doludur. Şöyle ki:
  • Hayvanlar geçmişte ve gelecekte yaşamazlar, onlar yalnızca şimdiki zamanda yaşarlar.
  • Hayvanlar gelecek için endişelenmez, asla gerçekleşmeyecek şeyler için korkmazlar.
  • Hayvanlar hayatta olanlardan veya olmayan şeylerden ötürü kendilerini suçlamazlar.
  • Hayvanlar kendilerini ve kendi bedenlerini beğenmemezlik yapmazlar, kendilerini çirkin ve beceriksiz bulmazlar. Aksine, hayvanlar kendilerini ve bedenlerini koşulsuz şartsız severler.
  • Hayvanlar kendileri dışındaki dünyayı kontrol etmeye uğraşmazlar.
  • Hayvanlar olana karşı direnmezler, olanı olduğu gibi kabul edip hayatları için önlerine bakarlar.
  • Hayvanlar ego ve süper ego taşımazlar. Dolayısıyla kendilerini olduklarından farklı gösterme kaygısı veya kasıntısı taşımazlar.
  • Hayvanlar utanma duygusu bilmezler, yapıp ettiklerinden dolayı utanç ve pişmanlık yaşamazlar.
  • Hayvanlar can sıkıntısı nedir bilmezler.
  • Hayvanlar bulundukları koşulları yadsıyıp hayallere dalmazlar.
  • Hayvanlar hüzün, melankoli ve nostaljiye de kapılmazlar.
  • Hayvanlar hayatlarında biz insanlar gibi “garanti ve kesinlik” peşinde koşmazlar. Hayatın belirsizliği onları ürkütmez ve hasta etmez. Çünkü hayatın belirsiz ve kestirilemez olduğunu içten içe bilirler. 
  • Hayvanlar hayatı tüm sürprizleriyle birlikte olduğu gibi kabul ederler. Bu yüzden yersiz kaygılara kapılmazlar.
  • Hayvanlar yaralandıkları zaman kendi yaralarını yalarlar ve hastalandıkları zaman (umutsuzluğa be olumsuz düşüncelere kapılmadan) metanetle bekleyerek kendi kendilerini iyileştirirler.
  • Hayvanlarda ego kaynaklı yüksek beklentiler olmadığı için insanlara koşulsuz şartsız bağlanırlar ve insanlara en ucuz maliyetle sevgi kaynağı olurlar.
  • Hayvanlar da insanlar tarafından küçümsenir, aşağılanır veya şiddet görürlerse, aynı insanlar gibi korkmayı, utanmayı ve değersizlik duygusunu (öğrendiklerini) yansıtırlar.

İnsanı insan yapan şeylerden ve bizi hayvanlardan ayıran şeylerden biri insanın soyut olarak düşünebilmesi ve dürtülerle hareket etmemesidir (ki bazımız dürtüleri ile hareket etmektedir). Bu özelliğimiz bizi hayvanlardan ayıran en temel yönümüzdür. Ancak diğer yandan da insanın insan olma özelliğinin yükü olan aşırı düşünme alışkanlığından kurtulmak isteriz. En eski insanlık tarihinden beri alkole yada uyuşturucu maddelere bu denli düşkün olmamızın altta yatan nedeni belki de budur. İnsanlığımızdan (insan olmanın getirdiği kasıntılı üst kimliklerin ağırlığından ve düşünme hastalığından) bir nebze de olsa kurtulabilmektir. Paradoksal bir açmaz gibi bir durum olsa da aslında konu anlaşılmaz değildir. İnsanın hayatında ve hayatın tüm veçhelerinde bir dönüşüm ve devinim ve gel-gitler vardır. Düşüncelerimize çok dikkat etmeliyiz! Çünkü düşüncelerimiz duyguları, duygular da davranışları ve vücudumuzun hayata karşı olan tepkilerini oluşturur. Bu manada anksiyete, depresyon, panik bozukluk… vb gibi zihinsel hastalığın sebebi ve körükleyici unsuru bizi korumaya ve hayatta tutmaya çalışan kendi (öz) duygularımızdır. Bu yüzden boş yere duygularımızı tetiklememeli, bunun için de düşüncelerimizi ve hayallerimizi (korkuya ve kaygılara sebep olan) bir şekilde engellemeliyiz. Adeta kendi kendimizi tıpkı hayvanların doğal olarak yaptıkları gibi “şimdiye” mahkum etmeliyiz. Daha iyi ve daha güçlü ve daha esnek bir “BİZ” için…

Son Söz:*Görünen odur ki, insanlığın zirvesi, insanın insanlığından (ağırlıklarından) kurtulmasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe